Teknolojik gelişmelerin hız kazanması ve dijital ekonominin dönüşümü, girişimcilik faaliyetlerine ivme kazandırmış; bu doğrultuda, start-up olarak adlandırılan yenilikçi, büyüme odaklı şirketler iş dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Gerek yerli girişimcilerin gerekse uluslararası yatırımcıların ilgisini çeken start-up ekosistemi, hukuki düzenlemelerden bağımsız düşünülemez. Özellikle şirketin kuruluş safhası, ortaklık yapısının düzenlenmesi ve dış yatırım alınması süreçleri, dikkatle yapılandırılması gereken aşamalardır.
Bu çalışmada, start-up şirketlerinin kuruluş süreçleri ile yatırım ilişkilerinde temel hukuki çerçeveyi oluşturan yatırımcı sözleşmeleri; ticaret hukuku, şirketler hukuku ve sözleşmeler hukuku bakımından değerlendirilecektir.
1. Start-Up Şirketlerinin Kuruluş Süreci: Şirket Tipi ve Yapılanma
Girişimcilerin şirketleşme sürecinde karşılaştığı ilk ve en önemli aşama, uygun şirket türünün belirlenmesidir. Türk hukukunda, start-up şirketlerinin çoğunlukla tercih ettiği iki temel şirket türü şunlardır:
- Limited Şirket (LŞ)
- Anonim Şirket (AŞ)
Her iki yapı da sermaye şirketi statüsünde olup, ortakların borçlardan şahsen sorumlu olmaması, yatırımcı ilişkilerinde sınırlı sorumluluk sağlanması ve şirket tüzel kişiliği altında faaliyet yürütülmesi gibi ortak avantajlara sahiptir. Ancak anonim şirket, pay devrinin kolaylığı, kurumsal yatırımcıların taleplerine uygunluk, halka arz imkânı ve daha şeffaf yönetim yapısıyla özellikle ileri aşama start-up’lar için tercih edilen bir yapıdır.
Kuruluş sürecinde dikkat edilmesi gereken diğer hususlar şunlardır:
- Esas sözleşmenin düzenlenmesi (özellikle imtiyazlı paylar, pay devir kısıtlamaları ve yönetim yapısına ilişkin özel hükümler)
- Kurucu ortakların pay oranları ve rollerinin tanımlanması
- Vergi numarası, ticaret sicil kaydı ve ilgili resmi işlemlerin tamamlanması
2. Yatırım Süreci ve Yatırımcı Sözleşmeleri
Start-up’ların büyüme evresinde karşılaştıkları en kritik mesele, dış yatırımcı ile yapılacak anlaşmaların hukuken sağlıklı bir zemine oturtulmasıdır. Bu noktada yatırımcıların sermaye koyma iradeleri, genellikle yatırımcı sözleşmeleri (investment agreements) ve hisse devir sözleşmeleri (shareholders’ agreements) ile hukuki güvence altına alınır.
a) Yatırımcı Sözleşmesinin Unsurları
Yatırımcı sözleşmesi, girişimciler ile yatırımcılar arasında yapılan ve yatırım miktarı, pay oranı, yönetim hakları, çıkış stratejileri gibi konuları düzenleyen karma nitelikte bir sözleşmedir. Sözleşmenin hukuki niteliği hem borçlar hukuku hem de ticaret hukuku çerçevesinde değerlendirilir.
Bu sözleşmede genellikle şu başlıklara yer verilir:
- Yatırım tutarı ve sermaye artışı şekli
- Yeni pay alma hakları (pre-emptive rights)
- Payların devrine ilişkin sınırlamalar (drag-along, tag-along)
- Yönetim kurulunda temsil hakkı
- Çıkış stratejileri ve halka arz hedefleri
- Şirketin değerlemesi ve hisse fiyatlandırması (valuation cap)
b) Ortaklık Yapısının Korunması: Hisse Devir Sözleşmeleri
Yatırımcı sözleşmesine paralel olarak düzenlenen hisse devir sözleşmeleri, özellikle kurucu ortakların şirketteki paylarını belli sürelerle devretmelerine kısıtlama getiren, şirketin kontrolünü yatırımcıların menfaatleri doğrultusunda düzenleyen metinlerdir. Vesting (hak ediş) hükümleri, bu sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Vesting sistemiyle kurucuların belirli bir süre şirkette aktif rol alması, aksi takdirde hisselerini kaybetmeleri sağlanır.
3. Hukuki Sorunlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Yatırım süreçlerinde karşılaşılan başlıca hukuki sorunlar şunlardır:
- Değerleme uyuşmazlıkları (valuation disputes)
- Yönetim yetkisinin paylaşımı
- Pay devri sınırlamaları ile rekabet yasağının kapsamı
- Azınlık pay sahiplerinin korunması
Bu tür uyuşmazlıkların önlenmesi için, sözleşmelerin dikkatle hazırlanması, hükümlerin açık ve net olması, gerektiğinde şirket esas sözleşmesiyle paralel hükümler içermesi büyük önem taşır. Ayrıca, yatırımcı sözleşmeleri genellikle tahkim şartı içerdiğinden, tahkim yeri ve uygulanacak hukuk da baştan belirlenmelidir.
Sonuç
Start-up şirketlerinin kuruluş aşamasında atılacak adımlar, ilerleyen dönemlerde alınacak yatırımların hukuki altyapısını doğrudan etkiler. Girişimcilerin, gerek şirket türünü seçerken gerekse yatırımcılarla müzakere sürecinde; şirketler hukuku, borçlar hukuku ve sözleşmeler hukuku bakımından bilgi sahibi olması veya profesyonel hukuki destek alması önem arz eder. Hukuken öngörülü ve sağlam şekilde yapılandırılmış bir kuruluş ve yatırım süreci, yalnızca girişimcinin değil, yatırımcının da menfaatlerini koruyarak, start-up’ın sürdürülebilir başarısını teminat altına alır.
Diğer Yazılarımız:
Şirket Türleri Arasındaki Farklar: Limited ve Anonim Şirket Karşılaştırması
Ticari İşletme Devri ve Hukuki Sonuçları
Rekabet Yasağı Sözleşmeleri: Şartları, Süresi ve Geçerliliği
Tahkim Yolu ile Ticari Uyuşmazlıkların Çözümü
İflas Erteleme ve Konkordato Arasındaki Farklar
Ticari Davalarda Delil Yönetimi ve İspat Yükü
Ticari Alacaklarda Temerrüt Faizi ve Uygulama Alanları
Cari Hesap Sözleşmesi ve Uygulamadaki Önemi
Konkordato Sürecinde Alacaklı Hakları
E-Ticaret Faaliyetlerinin Hukuki Altyapısı ve Şirketleşme Süreci
3 thoughts on “Start-Up Şirketlerinin Kuruluş Süreçleri ve Yatırımcı Sözleşmeleri”