Aile içi şiddet, fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik yönleriyle bir bireyin diğer aile bireyleri üzerinde kurduğu baskı, tehdit ve zarara dayalı eylemler bütünüdür. Bu tür şiddet, yalnızca aile bireylerini değil, toplumun genel yapısını da tehdit eden ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de aile içi şiddetle mücadelede temel hukuki düzenleme, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundur. Bu yasa, mağdurların korunmasına yönelik tedbirleri hızla ve etkili bir şekilde alabilmek için özel bir çerçeve sunar.
1. 6284 Sayılı Kanun’un Amacı ve Kapsamı
6284 sayılı Kanun’un amacı, şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan bireyleri korumak ve şiddeti önlemeye yönelik destek mekanizmalarını kurmak olarak tanımlanmıştır. Bu yasa, özellikle kadınları, çocukları, yaşlıları, engellileri ve diğer kırılgan grupları aile içi şiddete karşı korumayı hedefler.
Kanunun koruma sağladığı kişiler sadece evli eşler değil; birlikte yaşayanlar, boşanmış eşler, nişanlılar ve hatta hane içinde yaşayan diğer bireyleri de kapsamaktadır. Bu yönüyle kanun, klasik aile tanımının ötesine geçen geniş bir koruma sağlar.
2. Koruma Tedbirleri Nelerdir?
Kanun kapsamında alınabilecek koruyucu ve önleyici tedbir kararları bulunmaktadır. Mahkemeler veya mülki idare amirlikleri tarafından verilen bu kararlar şunları içerebilir:
Koruyucu Tedbir Kararları:
- Şiddet mağdurunun barınma, geçici maddi yardım, psikolojik destek ve sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi,
- Kimlik ve diğer kişisel bilgilerin gizli tutulması (gizlilik kararı),
- Gerekli hallerde kimlik değiştirme,
- Şiddet mağdurunun çalıştığı iş yerinin değiştirilmesi.
Önleyici Tedbir Kararları:
- Şiddet uygulayanın mağdura yaklaşmasının yasaklanması (uzaklaştırma kararı),
- Ortak konuttan uzaklaştırılması ve konuta yaklaşmasının önlenmesi,
- İletişim araçlarıyla rahatsız etmesinin yasaklanması,
- Şiddet tehdidi içeren söz ve davranışlarda bulunmasının önlenmesi,
- Gerekli görülürse elektronik kelepçe takılması.
3. Uzaklaştırma Kararı Nedir ve Nasıl Alınır?
Uzaklaştırma kararı, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişinin, mağdura ve onun yaşadığı çevreye belirli bir mesafede yaklaşmasının engellenmesi amacıyla verilir. Bu karar, hem aile mahkemesi hem de mülki idare amirliği (kaymakamlık/valilik) tarafından alınabilir.
Başvuru Süreci:
- Mağdur, şahsen veya vekili aracılığıyla başvurusunu adliyeye, karakola, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne ya da e-Devlet üzerinden yapabilir.
- Delil veya belge sunulması zorunlu değildir; mağdurun beyanı esas alınır.
- Mahkeme veya mülki amir, acil durumlarda 24 saat içinde geçici koruma kararı verebilir.
Uzaklaştırma kararları ilk etapta maksimum 6 ay için verilir, ancak gerektiğinde süre uzatılabilir.
4. Gizlilik Tedbiri ve Kimlik Değişikliği
6284 sayılı Kanun, mağdurun daha güvenli bir hayat sürebilmesi için kimlik bilgileri, adresi ve diğer kişisel verilerinin gizli tutulmasını sağlayan gizlilik kararına imkân tanımaktadır. Ayrıca hayati tehlike içeren durumlarda, mağdurun ad, soyad ve T.C. kimlik numarasının değiştirilmesi dahi mümkündür. Bu tür kararlar, Nüfus Müdürlükleri ile koordineli şekilde yürütülür ve ilgili kurumlar arasında gizlilik esasına göre uygulanır.
5. Tedbirlere Uyulmaması Hâlinde Yaptırımlar
Uzaklaştırma veya koruma kararlarına uymayan kişi hakkında, zorlama hapsi uygulanabilir. Bu hapis, ilk ihlalde 3 günden 10 güne kadar, tekrarında ise 15 günden 30 güne kadar verilebilir. Zorlama hapsi, disiplin niteliğinde olup, adli sicile geçmez ancak kararlara uyulmaması hâlinde caydırıcıdır.
6. Yargı Uygulaması ve İçtihatlar
Yargıtay ve yerel mahkemeler, 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen kararları “önleyici nitelikte ve kamu düzenini ilgilendiren kararlar” olarak nitelendirmiştir. Bu nedenle, tedbir kararları verilmeden önce detaylı delil araştırması yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Şiddet mağdurunun beyanı tek başına yeterli kabul edilmiştir. Bu uygulama, özellikle kadınların ve çocukların hızlı korunmasını sağlamak adına önemlidir.
Sonuç
Aile içi şiddetle mücadelede 6284 sayılı Kanun, bireylerin onurlu yaşam haklarını korumayı ve şiddetin tekrarlanmasının önüne geçmeyi hedefleyen önemli bir yasal düzenlemedir. Bu yasa sayesinde uzaklaştırma ve gizlilik gibi hızlı uygulanabilir tedbirlerle mağdur korunur, fail ise caydırıcı yaptırımlarla karşılaşır. Ancak bu süreçte hukuki destek alınması, hakların etkin kullanılabilmesi açısından büyük önem taşır.
Diğer Yazılarımız:
Aile Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabuluculuk Uygulanır mı?
Boşanma Davasında Tanıkların Rolü ve Beyanlarının Hukuki Niteliği
Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türk Hukukundaki Yansımaları
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanır?
Boşanmada Ortak Varlıkların Gizlenmesi ve Hukuki Yaptırımlar
Yurtdışında Verilen Boşanma Kararlarının Tanınması ve Tenfizi
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması ve Görüş Günleri
Babalık Davası ve Soybağının Reddi: DNA Testi ve Hukuki Süreç
Boşanmada Soyadı Kullanımı: Kadının Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanması
Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri: Ölçütler ve Uygulama
Nafaka Türleri: Tedbir, Yoksulluk ve İştirak Nafakası Arasındaki Farklar
Zina ve Hayata Kast Sebebiyle Boşanma: Hukuki Şartlar ve İspat Yükü
Velayet Davaları: Çocuğun Üstün Yararı İlkesi ve Yargı Kararları
Evlilik Birliğinin Sarsılması ve Kusur İlkesi Işığında Boşanma Kararları