Boşanma Davasında Tanıkların Rolü ve Beyanlarının Hukuki Niteliği

Boşanma davaları, tarafların kişisel ve özel yaşamlarına ilişkin iddiaların yargılamaya konu edilmesi nedeniyle, delil sisteminin büyük önem taşıdığı özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklardır. Özellikle kusur tespiti, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat gibi konularda iddiaların ispatı zorunlu olup, bu noktada tanık beyanları, en yaygın ve etkili delil türlerinden biri olarak öne çıkar. Ancak, boşanma davalarında tanıkların kabul edilebilirliği ve beyanlarının hukuki geçerliliği, hem usule hem de maddi hukuka dair belirli kurallar çerçevesinde değerlendirilir.

1. Boşanma Davalarında Tanıklık ve Hukuki Dayanak

Tanıklık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş olup, boşanma davalarında da genel hükümlere tabi olarak uygulanır. HMK m.240 vd. hükümleri uyarınca, bir olayın ispatına yardımcı olacak şekilde olayları doğrudan görmüş, duymuş veya yaşamış kişiler tanık olarak dinlenebilir.

Boşanma davasında özellikle şu tür vakıalar bakımından tanık beyanları önem taşır:

  • Eşler arası geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166)
  • Şiddet, hakaret, sadakatsizlik, terk gibi kusura ilişkin iddialar
  • Velayet konusunda çocuğun aile içi ilişkileri
  • Nafaka ve tazminat taleplerine dayanak oluşturan fiiller

2. Hangi Tanıklar Kabul Edilir?

Tanık olarak dinlenilecek kişinin beyan verebilir yeterliliğe sahip olması, olayları doğrudan yaşamış ya da güvenilir kaynaklardan edinmiş olması gerekir. Uygulamada genellikle;

  • Komşular
  • Aile bireyleri (tarafların anne, baba, kardeşleri)
  • Arkadaşlar, iş arkadaşları
  • Aynı evde yaşamış veya taraflarla yakın teması olmuş kişiler

tanık olarak kabul edilmektedir.

Yargıtay içtihatlarında, “taraf yakınlarının beyanlarının tamamen yok sayılmaması gerektiği” vurgulanmaktadır. Ancak bu kişilerin beyanları, destekleyici nitelikte değerlendirilir ve objektifliği tartışmalı görülebilir. Bu nedenle, mümkünse birden fazla ve tarafsız tanık beyanı ile delillendirme yapılması tavsiye edilir.

3. Tanık Beyanlarının Hukuki Niteliği ve Değerlendirilmesi

Boşanma davalarında tanık beyanları, hâkimin takdirine bağlı deliller arasında yer alır. Hâkim, tanık beyanlarının tutarlılığını, çelişkili olup olmadığını, taraflar ile olan ilişkilerini ve beyanın ne kadar doğrudan gözleme dayandığını değerlendirir.

Tanık beyanlarının değerlendirilmesinde özellikle şu unsurlar dikkate alınır:

  • Beyanların tutarlı, somut ve çelişkisiz olması
  • Olayların doğrudan tanık tarafından gözlemlenip gözlemlenmediği
  • Beyanların diğer delillerle desteklenip desteklenmediği
  • Tanığın taraflarla olan yakınlık derecesi

Hâkim, bir tarafın iddialarını yalnızca tek tanıkla değil; yazılı belgeler, mesaj kayıtları, sağlık raporları veya fotoğraflar gibi diğer delillerle birlikte bütüncül şekilde değerlendirir.

4. Tanıkların Yalan Beyanda Bulunması Durumu

Tanıklar, yargılama sürecinde gerçeğe aykırı beyanda bulunmaları halinde Türk Ceza Kanunu m.272 kapsamında “yalan tanıklık” suçundan cezai sorumluluk altına girerler. Bu nedenle tanıkların yeminli olarak dinlenmesi ve beyanda bulunurken gerçekleri eksiksiz ve dürüst şekilde aktarması esastır.

Yargıtay kararlarında, tanık beyanlarının yargılamanın tek dayanağı haline getirilemeyeceği, somut olayın diğer unsurlarıyla desteklenmesi gerektiği özellikle vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, tanık beyanı, tek başına bir davayı kazandırabilecek nitelikte olmaktan çok, davayı şekillendiren tamamlayıcı bir unsur olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç

Boşanma davalarında tanıkların rolü, tarafların iddialarının ispatı açısından büyük önem taşır. Tanıkların kimler olabileceği, beyanlarının hukuki geçerliliği ve değerlendirme kriterleri, yargılamanın adil ve doğru bir şekilde yürütülmesini sağlar. Ancak tanık beyanları, yalnızca destekleyici delil olarak kullanılmalı, somut vakıalarla ve diğer belgelerle birlikte değerlendirilmelidir. Etkili bir tanıklık süreci için hem tanıkların titizlikle seçilmesi hem de hukuki sürecin deneyimli bir avukat tarafından yönetilmesi tavsiye edilir.

Diğer Yazılarımız:

Aile Mahkemelerinde Dava Açmadan Önce Arabuluculuk Uygulanır mı?

Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türk Hukukundaki Yansımaları

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanır?

Boşanmada Ortak Varlıkların Gizlenmesi ve Hukuki Yaptırımlar

Aile İçi Şiddet ve 6284 Sayılı Kanun Kapsamında Koruma Tedbirleri

Yurtdışında Verilen Boşanma Kararlarının Tanınması ve Tenfizi

Çocukla Kişisel İlişki Kurulması ve Görüş Günleri

Babalık Davası ve Soybağının Reddi: DNA Testi ve Hukuki Süreç

Boşanmada Soyadı Kullanımı: Kadının Evlenmeden Önceki Soyadını Kullanması

Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri: Ölçütler ve Uygulama

Nafaka Türleri: Tedbir, Yoksulluk ve İştirak Nafakası Arasındaki Farklar

Zina ve Hayata Kast Sebebiyle Boşanma: Hukuki Şartlar ve İspat Yükü

Velayet Davaları: Çocuğun Üstün Yararı İlkesi ve Yargı Kararları

Av.Mücahit Ahmet Tumbul

2 thoughts on “Boşanma Davasında Tanıkların Rolü ve Beyanlarının Hukuki Niteliği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılarımız

Avukatı Ara